Porselen kaplama dişlerin beyazlatılması, diş hekimliğinde oldukça spesifik bir konudur. Dental seramikten üretilen kaplamalar, doğal dişlerden farklı olarak beyazlatma işlemlerine yanıt vermez. Bu özel materyalin yapısı nedeniyle geleneksel diş beyazlatma yöntemlerinin uygulanması söz konusu olmaz. Kaplamalar, özel bir renk ve görünüm sağlamak üzere tasarlanmıştır ve üretildikleri anda istedikleri rengi zaten taşımaktadır.
Diş beyazlatma ve porselen kaplama, her ikisi de kozmetik diş hekimliği prosedürleri olmasına rağmen tamamen farklı amaçlara hizmet eder. Beyazlatma işlemi, doğal dişlerdeki dışsal lekelerin giderilmesini hedeflerken, porselen kaplama var olan renk bozukluklarını ve estetik kusurları tamamen örten bir restorasyon yöntemidir. Kaplamalar, özel olarak hazırlanmış dental seramiklerden üretilir ve dişlerin görünümünü kalıcı olarak düzeltmeye yöneliktir.
Porselen kaplama dişlerin rengini değiştirmek mümkün değildir. Diş hekimleri, renklenme sorunu olan hastalara iki temel seçenek sunar: Eğer lekeler dışsal ve hafif düzeydeyse diş beyazlatma önerilir. Ancak içsel ve derin renklenmelerde porselen kaplama, en uygun kozmetik çözüm olarak öne çıkar. Beyazlatma işlemi genellikle çay, kahve, sigara gibi dış etkenlerden kaynaklı renklenmelerde etkili olurken, porselen kaplamalar kalıcı ve köklü çözümler sunar.
Porselen kaplamalar, aşındırıcı diş macunları veya beyazlatıcı ürünlerle temizlenmemelidir. Bu tür ürünler, porselen yüzeylerde çizilmelere neden olabilir. Kaplamaların bakımı, özel temizlik yöntemleri ve düzenli diş hekimi kontrolleri ile mümkündür. Estetik ve fonksiyonel açıdan en doğru yaklaşım, kişinin ağız yapısına ve ihtiyaçlarına özel değerlendirmeler sonucunda belirlenmelidir.
Porselen Diş Kaplama Nedir?
Porselen materyalden hazırlanan kaplamaların diş yüzeyine uygulanması yoluyla uygulanan diş hekimliği prosedürü, porselen diş kaplama olarak adlandırılır. Genetik etkenler, beslenme alışkanlıkları, ağız hijyenine ne kadar dikkat edildiği ve diş hekimi muayenelerine ne kadar düzenli gidildiği gibi pek çok faktör diş sağlığı üzerinde doğrudan etkilidir. Ağız ve diş temizliğine gösterilen özen aynı zamanda dişlerde sararma, aşınma ya da çürük olup olmadığını belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Belirli unsurlara dikkat edilmemesi durumunda zaman içerisinde dişlerde istenmeyen bir görünüm ortaya çıkabilir.
Dişlerde lekelenme ve hafif çapraşık görünüm olması durumunda diş kaplama yöntemlerine başvurulabilir. Porselen kaplama ise en çok tercih edilen diş kaplama yöntemlerinden biridir. Son derece konforlu ve pratik bir seçenek olan porselen diş kaplama sayesinde dişlerin görünümünü iyileştirmek ve daha iyi bir görünüm kazanmalarını sağlamak mümkündür. Porselen kaplamaların dişlerin ön yüzeyine yerleştirilip sabitlenmesiyle daha beyaz bir diş görünümü elde edilebilir.
Diş kaplamalar pek çok farklı materyalden üretilir. Porselen diş kaplama ise son derece etkili ve estetik sonuçlar alınmasını sağlar. Hafif derecede hasarlı ve rengi bozulmuş dişlerde son derece işlevsel bir çözüm olan porselen diş kaplama, sadece birkaç dişe ya da tüm dişlere uygulanabilir. Bu yöntemde kullanılan porselen materyalin en önemli avantajlarından biri, lekelere karşı son derece dirençli olmasıdır. Bunun yanı sıra doğal dişler gibi doğal ışığı yansıtarak doğal bir görünüm elde etmeye yardımcı olabilir.
Porselen Diş Kaplama Nasıl Yapılır?
Porselen diş kaplama tedavisine hastanın detaylı ağız içi muayenesi yapılarak başlanır. Muayene sayesinde diş eksiklikleri ve hangi dişlerin aşırı madde kaybına uğradığı belirlenir. Ağız hijyeninin sağlanması için gerekli olan diş çekimi, diş eti tedavisi ya da diş temizliği gibi prosedürler varsa öncelikle bunlar gerçekleştirilir.
Hastanın ağzından ölçü alınıp alçı modeller yapılır. Alçı modeller hem geçici kaplamalar için bir rehber görevini üstlenir hem de hastanın ağzının ilk hâlinin görülmesini sağlar. Lokal anestezi yapıldıktan sonra dişler kesilip küçültülür. Dişlerin küçültülmesiyle birlikte porselen diş kaplamanın üzerine rahatlıkla oturtulabileceği boyut ve şekil elde edilir.
Özel mumlar kullanılarak hastanın dişlerinin kapanış şekli belirlenir. Ağızda kapanışı belirleyen ve rehberlik edebilecek bir diş teması bulunmuyorsa kapanış boyutunu belirlemek için diğer yüz ölçülerinden faydalanılır.
Hastanın kesilip küçültülen dişlerine uygun olacak şekilde geçici kaplamalar hazırlanır. Geçici kaplamalar yapılırken genellikle akrilik malzemelerden faydalanılır. Geçici protezlerin elde edilmesi için hastanın ağzında daha önceden alınan ölçülerle uygulanan direkt yöntem ve elde edilen modelin üzerinden hazırlanan endirekt yöntem olmak üzere 2 farklı metot vardır. Hastanın ağzına kolay sökülebilen bir yapıştırma malzemesi ile geçici protezler uygulanarak tedavinin ilk seansı tamamlanır.
İlk seanstan birkaç gün sonra ise ikinci seans uygulanır. Bu seansta, porselen kaplamaların alt yapısını oluşturan metal kısımların provaları yapılarak uyumları değerlendirilir. Gerekli noktalarda yeniden uyumlandırma yapılması söz konusu olabilir. Bir problem tespit edilmesi hâlinde yeniden ölçü alınır ve metaller yapılır. Aynı zamanda dişlerin rengi belirlenir ve porselenler bu renklere uygun olarak tasarlanır.
Metal uyumundan emin olunmasıyla birlikte bir sonraki seansta protezler porseleni işlenmiş bir şekilde prova edilerek varsa yükseklik ve kapanış problemleri belirlenir. Porselen diş kaplamaları son uyum ve estetik açıdan değerlendirilir. Olası bir sorunda porselenin yeniden işlenmesi ve bu aşamanın tekrarı gündeme gelebilir.
Porselen kaplama provası tamamlandıktan sonra son aşama olan “glaze” yani parlatma aşaması için porselenler laboratuvara gönderilir. Parlatma işleminden sonra porselen kaplama hastanın ağzına yerleştirilmek için hazı olur. Son seansta ise porselen diş kaplamalar hazırlanmış dişlere kalıcı olarak yapıştırılır ve tedavi tamamlanır.