Kaplama diş, sağlık problemleri ya da estetik kaygılar nedeniyle en çok uygulanan diş hekimliği prosedürlerinden biridir. Dişlerde çok fazla madde kaybına bağlı olarak çürük ve/veya kırık gibi sebeplerle diş dokusu kaybı yaşandığında ya da sadece estetik kaygılarla diş kaplama tedavisi uygulanabilir. Diş kaplama işlemi hem fonksiyonel hem estetik bir işlem olarak öne çıkar. Diş çürükleri, kırık diş dolgusu, diş çekilmesi ve ağızdaki boşlukları tedavi etmek için kaplama diş yaptırılabilir. Aynı zamanda dişlerde madde kaybı, kırık ya da aşınma ve dişleri sağlamlaştırma gibi amaçlarla da kaplama diş tedavisine başvurulabilir.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere kaplama dişler; estetik görünümü iyileştirmek, diş fonksiyonlarını desteklemek ve diş kayıplarını önlemek amacıyla kullanılan popüler bir diş tedavisi yöntemidir. Ancak bu tedavinin uzun ömürlü ve etkili olması için düzenli bakım ve doğru alışkanlıklar son derece önemlidir.
Kaplama dişlerin temizliği, doğal dişlerle benzerdir, ancak daha hassas bir yaklaşım gerektirir. Günde iki kez diş fırçalamak ve diş ipi kullanmak, kaplamaların etrafında biriken plakların temizlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Özellikle diş eti çizgisi ve kaplamanın birleşim yerlerinde plak birikimi diş eti hastalıklarına ve çürüklere yol açabileceği için bu bölgelere özen gösterilmelidir.
Kaplama diş sağlığını korumak için aşırı sert yiyeceklerden ve kaplama dişlere zarar verebilecek alışkanlıklardan kaçınılmalıdır. Dişle ceviz kırma, sert paketleri açma ya da tırnak yeme gibi davranışlar kaplama dişlere zarar verebilir. Ayrıca bruksizm (diş sıkma) gibi alışkanlıklar kaplamalarda çatlamalara veya aşınmalara neden olabilir. Bu durumda diş hekiminizden gece plakları gibi koruyucu çözümler talep edebilirsiniz.
Ağız hijyeninin yanı sıra sağlıklı bir beslenme düzeni de kaplamaların uzun ömürlü olmasını destekler. Aşırı asitli yiyecekler ve içecekler, doğal dişlerde olduğu gibi kaplama dişlerin etrafındaki diş etlerine ve altındaki doğal dişlere de zarar verebilir. Özellikle kahve, çay, şarap, vişne suyu, karamel ve salça gibi dişlerde lekelenmeye neden olma riski yüksek yiyecek ve içeceklerin tüketiminde ölçülü olunmalıdır.
Düzenli diş hekimi ziyaretleri, kaplamaların sağlık durumunu kontrol etmek ve varsa sorunları erken tespit etmek için önemlidir. Yılda iki kez diş hekimi kontrolü, kaplamaların altındaki doğal dişlerin ve çevredeki dokuların sağlığını korumaya yardımcı olabilir. Diş hekiminiz, kaplamaların temizliğini desteklemek için profesyonel bakım önerebilir. Bu sayede karşılaşılması olası problemleri önleyebilir.
Kaplama dişlerin uzun ömürlü olması, doğru bakım ve sağlıklı alışkanlıklarla doğrudan ilişkilidir. Günlük ağız hijyenine dikkat etmek, düzenli kontrolleri aksatmamak ve kaplama dişlerinizi korumak için bilinçli davranmak ise hem estetik hem de fonksiyonel açıdan tatmin edici sonuçlar almanızı sağlar.
Kaplamaların bakımını ihmal etmek; ciddi diş eti sorunlarına, çürümeye veya kaplamaların kaybına yol açabilir. Bu nedenle, tedavi sonrasında diş hekiminizin önerdiği bakım talimatlarına titizlikle uymanız önemlidir. Sağlıklı bir ağız hem estetik bir görünüme sahip olmanızı sağlar hem de genel sağlığınıza olumlu katkıda bulunur.
Kaplama Diş Sorunları Nelerdir?
Kaplama diş uygulamalarında çeşitli sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Zirkonyum veya porselen kaplamalarda en sık karşılaşılan problemler arasında ilk sıralarda çatlama ve kırılma gelmektedir. Yanlışlıkla ısırılan zeytin çekirdeği veya kaşığın ön dişlere çarpması gibi durumlar, kaplamanın zarar görmesine neden olabilir. Küçük kırıklar ağız içinde tamir edilebilirken, büyük parça kopması durumunda kaplamanın değiştirilmesi gerekir.
Kaplamaların düşmesi de yaygın görülen bir sorundur. Alt dişin çürümesi ya da yapıştırıcının tutunma özelliğini kaybetmesi sonucu kaplamalar yerinden çıkabilir. Genellikle diş hekimi tarafından kısa sürede yeniden yapıştırılabilir. Bazı durumlarda kaplamanın altındaki yapıştırıcı tükrük etkisiyle eriyebilir ve kaplama gevşeyerek sallanmaya başlayabilir.
Kaplama yapılan doğal dişte de çeşitli sorunlar görülebilir. Soğuk-sıcak hassasiyeti, diş ağrısı ve diş eti ağrısı sık karşılaşılan şikayetlerdendir. Diş siniri sorunları da kaplama sonrası ortaya çıkabilir. Bazen kaplama, ısırık problemlerine ve dişlere aşırı baskı uygulanmasına neden olabilir.
Nadir de olsa metallere ya da porselenlere karşı alerjik reaksiyonlar görülebilir. Bu nedenle kaplama öncesi ve sonrası düzenli diş hekimi kontrolleri büyük önem taşımaktadır. Olası sorunların erken teşhisi ve müdahalesi, ağız sağlığının korunmasında kritik rol oynamaktadır.
Kaplama Yapılan Dişte Meydana Gelebilecek Sorunlar Nelerdir?
Diş kaplaması sonrasında çeşitli sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Operasyonu takip eden ilk saatlerde, anestezinin etkisi geçtikçe dişte hassasiyet hissedilebilir. Bu durum hem geçici kaplama döneminde hem de daimi kaplamalar takıldıktan sonraki ilk dönemde sıkça görülür ve genellikle normal kabul edilir. Ancak gece uykudan uyandıran şiddetli ağrılar, mutlaka diş hekimine başvurulması gereken bir durumdur.
Kaplama yapılan dişlerde zaman içinde aşınma problemi görülebilir. Bu sorun, kompozit veya porselen kullanılarak geçici olarak çözülebilir. Kaplamanın gevşemesi de sık karşılaşılan sorunlardandır. Dişe uygun olmayan kaplamalar veya fazla yapıştırıcı kullanımı gevşemeye neden olabilir. Bu durum bakterilerin sızmasına ve dişin çürümesine yol açabilir.
Kaplamalar bazen tamamen düşebilir. Bu durum genellikle alttaki dişin çürümesi veya yapıştırıcı malzemenin gevşemesinden kaynaklanır. Böyle bir durumda en kısa sürede diş hekimine başvurulması gerekir. Porselen-metal karışımlı kaplamalarda diş eti çizgisinde koyu çizgiler oluşabilir. Bu estetik sorun, diş hekimi tarafından çözülebilir. Tüm bu sorunların önlenmesi ve erken müdahale için düzenli diş hekimi kontrolleri önem taşımaktadır.