Bakım ihtiyacı doğru ve düzenli bir şekilde karşılanan, sağlıklı yani iyi ağız hijyenine sahip dişler temiz ve kirden arındırılmış olurlar. Ayrıca diş etlerinin dişlere sıkıca tutunduğu görülür. Sağlıklı dişlere ve diş etlerine sahip olunduğu durumlarda, dişler fırçalanırken ya da diş ipiyle temizlenirken herhangi bir tahriş ya da kanama söz konusu olmaz. Ayrıca ağız kokusu gibi bir sorun yaşanmaz.
Ancak ağız ve diş bakımının eksiksiz ve düzenli bir şekilde yapılması, parlak ve beyaz dişlere sahip olmak için yeterli değildir. Dişlerin zaman içinde çeşitli nedenlere bağlı olarak renklenmesi ve lekelenmesi söz konusu olabilir. Bu tür durumlarda profesyonel diş beyazlatma uygulamalarına gereksinim duyulabilir. Diş beyazlatma farklı yöntemlerle uygulanabilen bir prosedür olmasına karşın etkili sonuçlar alabilmek için alanında uzman ve deneyimli diş hekimleri tarafından gerçekleştirilmesi gerekir. Ev tipi diş beyazlatma ve ofis tipi diş beyazlatma yöntemleriyle uygulanabilen diş beyazlatma prosedürü seçilen yönteme göre diş hekimi tarafından ya da diş hekiminin kontrolünde hasta tarafından gerçekleştirilir.
Diş Beyazlatma İle Göz Alıcı Dişlere Sahip Olmak Mümkün
Dişin en üst tabakası mine tabakasıdır. Mine tabakası son derece sert bir dokudur ve dişin dış yüzeyini kaplar. Mine aynı zamanda dişin cansız ve hücre içermeyen dokusudur. Mine dokusu her ne kadar gelişimi sırasında hücre içeriyor olsa da daha sonra bu hücreler ölür. Ölen hücrelerin dişin içinden dışına doğru kalan uzantıları, içten dışa gözle görülmeyecek kadar gözenekli ve küçük bir doku yüzeyi meydana getirir. Bu doku yüzeyi por olarak adlandırılır.
Kristalize bir doku olan mine tabakasının yaklaşık %97’sini inorganik maddeler oluşturur. Vücuttaki kalıcı dişler sürerken parlak ve beyaz gözenekli olan mine yüzeyi; zaman içerisinde tüketilen ve dişlerde renklenmeye neden olabilecek yiyeceklere ve içeceklere, sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımına, bazı etken maddelere sahip ilaçların kullanılmasına ve çeşitli nedenlere bağlı olarak renklenip lekelenebilir.
Dişin yüzeyinde ortaya çıkan renklenmeler ve lekelenmeler zaman içinde yüzeysel lekelenmelerden içsel renk değişimlerine dönüşürler. Ortaya çıkan renk değişimi, dişlerin daha koyu ve sarı renkli olmasına neden olur. İlk diş sürmesinden sonra diş yüzeyi şeffafımsı ve parlak bir renk alır. Renklenme nedeniyle ise dişin ucundan diş etine doğru daha koyu bir renk ortaya çıkar.
Dişlerin üst yüzeyinde ortaya çıkan dışsal renklenmeleri gidermek için diş taşı temizliği ve politür olarak adlandırılan temizlik uygulanabilir. Dişin renginde ortaya çıkan sararmalar ve koyulaşmalar ise mekanik temizlikle giderilemez. Bu durumda porlar tıkanır ve kimyasal temizlik işlemlerine gerek duyulur. Ağız ve diş bakımının düzenli ve yeterli olarak yapılması sayesinde doğal diş renginin daha uzun süre korunması mümkün olabilir. Bununla birlikte yaş almaya bağlı olarak dişlerin renginde koyulaşma görülmesi kaçınılmaz bir durum olarak kabul edilir.
Diş Beyazlatma Sayesinde Doya Doya Gülümseyin
Dişin dış yüzeyinden iç yüzeyine doğru olan renklenmelerin kimyasal ajanlar yardımıyla dişten uzaklaştırılması amacıyla uygulanan estetik diş hekimliği prosedürü diş beyazlatma olarak adlandırılır. Diş beyazlatma, hastanın diş rengindeki lekelenmelerin ve renklenmelerin derecesine bağlı olarak ofis tipi diş beyazlatma ve ev tipi diş beyazlatma yöntemlerinden biri uygulanabilir ya da her iki yöntem kombine edilebilir.
Diş beyazlatma tedavisi uygulanmaya başlamadan önce hastaya diş taşı temizliği ve mekanik temizlik işlemleri uygulanır. Ev tipi diş beyazlatma uygulaması kapsamında hastanın hem alt hem üst dişlerinin ölçüsü alınır. Elde edilen ölçüye göre şeffaf plaklar hazırlanır. Diş hekimi hastaya şeffaf plakların içerisine koyacağı diş beyazlatma jelini verir ve ne kadar kullanması gerektiğini belirtir. Ayrıca hastanın şeffaf plakları ne kadar süreyle kullanacağı konusunda da diş hekiminin tavsiyelerine eksiksiz bir şekilde uyması, tedavinin başarıya ulaşması açısından çok önemlidir.
Ofis tipi diş beyazlatma uygulamasından önce, hastanın diş etleri ve ağız içi yumuşak dokuları izole edilir. Bu sayede ilgili bölgelerin uygulanacak kimyasal ajanlardan zarar görmesi önlenir. Gerekli izolasyon sağlandıktan sonra dişlere beyazlatıcı ajanlar uygulanır. Beyazlatma işlemi yalnızca diş beyazlatma jeli uygulanarak yapılabildiği gibi jelin etkisini artırmak için lazer ışınlarından faydalanılması da tercih edilebilir. Bu sayede istenilen beyazlık etkisi daha kısa süre içinde sağlanabilir.
Diş beyazlatma işlemi uygulandıktan sonra özellikle ilk birkaç gün boyunca dişlerin gözenekleri temizlenip açılmış halde bulunur. Buna bağlı olarak dişlerde soğuğa ve sıcağa karşı hassasiyet gelişmesi mümkündür. Diş beyazlatma işlemi yapıldıktan sonraki ilk 1 hafta boyunca hastalar çok sıcak ve çok soğuk yiyecek ve içecek tüketiminden uzak durmalıdır. Diş beyazlatma işleminden sonra diş beyazlatma özelliğine sahip diş macunu ve yumuşak bir diş fırçası kullanılmalı, dişler düzenli olarak fırçalanmaya devam edilmelidir. Diş beyazlatma işleminden sonra renginin açılması sağlanan dişlerin rengini korumak ve elde edilen etkinin uzun süreli olmasını sağlamak için hastaların dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Bunlar arasında ilk sırada dişlerde renklenmeye ve lekelenmeye neden olabilecek yiyeceklerin ve içeceklerin tüketilmemesi, sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanılmaması gelir.
Diş Beyazlatma Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Diş beyazlatma tedavisi 18 yaşın üzerindeki kişilere uygulanabilir. Ancak yaş kriterini sağlayan herkese diş beyazlatma yapılabileceği düşünülmemelidir. Aynı zamanda kişinin ağız ve diş sağlığının iyi olması, diğer bir deyişle diş beyazlatma tedavisine engel herhangi bir sağlık sorunu bulunmaması şartı aranır. Bu nedenle hastalara öncelikle detaylı bir diş muayenesi uygulanır. Yapılan muayene sonucu hastanın prosedüre uygun olup olmadığının kararı verilir.
Daha önce dolgu ve porselen kaplama tedavisi uygulanmış olan dişlerin renkleri beyazlatma işlemiyle değiştirilemez. Ayrıca kanal tedavisi yapılmış dişlerde, su kaybı nedeniyle daha donuk ve grimsi bir renk oluşabilir. Bu nedenle kanal tedavisi uygulanmış dişlere, diş beyazlatma tedavisinden önce farklı prosedürler uygulanması gerekliliği doğabilir.
Beyaz, parlak ve ışıltılı dişlere sahip olmak için uygulanabilecek birkaç farklı yöntem vardır. Bununla birlikte daha beyaz ve parlak dişlere sahip olmak isteyen kişilerin her ne kadar diş hekimleri tarafından uyarılar yapılsa da, kimi zaman yaptıkları yanlış tercihler sonucu dişlerine ve diş etlerine zarar verebilirler.
Unutulmaması gereken en önemli konulardan biri, dişlerin daha beyaz ve daha parlak olması için sert bir diş fırçası kullanmak gerekmediğidir. Yaygın ancak bir o kadar yanlış bir düşüncenin aksine, diş fırçasının sert bir yapısı olması dişlerin daha iyi temizleneceği anlamına gelmez. Üstelik sert diş fırçaları, dişlerde ve diş etlerinde kanamalara, buna bağlı olarak çeşitli sorunlara neden olabilir.
Pek çok kişinin diş beyazlatma amacıyla sık kullandığı yöntemlerden biri dişlerin karbonatla ve tuzla beyazlatmaya çalışılmasıdır. Ancak bu yöntem diş minesindeki tabakaların çizilmesine neden olabilir. Bu nedenle diş beyazlatma amacıyla uygulanacak olan tüm yöntemlerde öncelikle diş hekiminin onayı alınmalıdır. Diğer bir deyişle daha beyaz dişlere sahip olmak için profesyonel diş beyazlatma tedavisinden faydalanılmalı ya da diş hekiminin önerisi ve kontrolü doğrultusunda evde diş beyazlatma yöntemine başvurulmalıdır.