Redüksiyonlu Disk Deplasmanı & Redüksiyonsuz Disk Deplasmanı
Alt çenenin kafa iskeleti ile ilişkisini kuran eklem temperomandibuler eklemdir. Sağ ve sol elimizin parmakları ile kulağımızın önüne dokunduğumuzda ağzımızı açıp kapatırken hissettiğimiz yapı bu ekleme aittir.
Kompleks yapısı ile beraber vücuttaki en karmaşık eklem konumundadır.
Temperomandibuler eklem alt çenenin sağ ve sol bölgesinden yukarıya doğru kafa iskeletine doğru uzanan kondil dediğimiz bir kemik yapısına sahiptir. Kondil ile kafa kemiği arasında disk mevcuttur.
Ağız kapalı durumda iken kondil-disk ilişkisini görüyorsunuz.
Ağız açılırken kondil aynı bulunduğu yerde rotasyon yani dönme hareketi yaparak hareketi başlatır, yaklaşık 1.5 cm e kadar açılan ağız hareketinde rotasyon hareketi mevcuttur. Ağzı daha büyük açma hareketi yaptığımızda ise translasyon yani kayma hareketi ile kondil disk ile beraber öne doğru hareket eder. Ağız en büyük açma konumundayken, kapatma konumuna gelirken de sırasıyla translasyon ve rotasyon hareketi izlenir. Temperomandibuler eklemdeki bu hareket mekanizması ve kaslar ile ağız açma-kapatma fonksiyonu gerçekleşir.
Disk Deplasmanı anlamı diskin kondil ile uyumunun bozulduğunu ifade eder. Redüksiyonlu disk deplasmanının anlamı ise deplase olan diskin yeniden kondil ile ilişkiye girebildiğini ifade eder. Yani Redüksiyonlu Disk Deplasmanında disk kondilin önünde yer alır ve deplase olmuştur. Ağız açma hareketi ile kondil-diski yakalar ve ağız açıkken kondil disk uyumlu bir pozisyondadır. Ağız açılırken kondilin diski yakalama durumunda ses gelir. Ağız kapanırken de yine ses gelebilir.
Redüksiyonlu Disk Deplasmanı teşhisi olan kişiler semptomsuz ise müdahale gerektirmezler.
Semptomlar ağrı şeklinde var ise veya hastanın rahatsız olduğu bir durum var ise o zaman Redüksiyonlu Disk Deplasmanı tedavi edilir. Kişiler ortodontik tedavi görmeyi planlıyorlarsa eğer yine öncesinde Redüksiyonlu Disk Deplasmanı tedavisi olmaları tavsiye edilir.
Redüksiyonlu Disk Deplasmanı durumu tedavisi mümkün olupi tedavi sonrasında çeneden gelen seslerin hepsi sona ermeyebilir. Çene eklem tedavileri tamamen iyileştirme tedavileri değil, ciddi ağrı şikayetlerinin geçirildiği ve semptomlara yönelik tedavidir. Tedavi sonrasında çeneden gelen sesler tamamen geçebilir fakat tamamen geçmeyen vaka ve olgular da vardır.
Redüksiyonsuz Disk Deplasmanında ise;
Deplase olan yani yer değiştiren diskin düzelememesi anlamına gelir. Redüksiyonsuz yani ağız açıldığında disk redükte olamamakta ve disk ile kondil ilişkisi düzelememektedir.
Disk kondilin önünde konumlanmıştır ve ağız açıldığında disk de kondil de öne gider, kondil diski yakalayamaz. Kondil ile disk uyumu tamamen bozulmuştur ve bu durum ağız açıldığında düzelmemektedir. Yani ağız açılırken, kapanırken, açık durumda veya kapalı durumda disk uyumu bozulmuştur. Ağız açılırken veya kapanırken ses gelmez. Ancak kondil ile kafa iskeleti arasında disk bulunmadığında ileriki dönemlerde kemiklerin sürtünme sesi gelebilir. Bu ses Redüksiyonlu Disk Deplasmanında farklı olarak künt bir klik sesi değil, krepitasyon olarak adlandırılan kemiklerin uzunca sürtünme sesleridir.
Redüksiyonsuz Disk Deplasmanına sahip hastaların hikayelerinde öncesinde Redüksiyonlu Disk deplasmanı durumu vardır. Redüksiyonsuz disk deplasmanı olan hastalar önce ağızlarını açtıkları esnada bir ses geldiğini ve bir gün bu sesin artık gelmeyip ağızlarını açamadıklarını ifade ederler. Bu ağzını açamama durumuna halk arasında çene kitlenmesi de denilmektedir.
Bu durumdan müzdarip kişiler ağzını açmakta zorlanır ve ağrıları olur.
Redüksiyonsuz Disk Deplasmanı müdahale gerektiren bir durumdur. Müdahale edilmediği takdirde ilerleyen süreçlerde diskin yapısı ve formu ciddi şekilde bozulup, çeneyle bağlantısı olan kondil kemiğinde de aşınmalara sebep olabilir. Hiçbir müdahalede bulunulmaz ise ileride cerrahi tedaviler gerektirebilir.
Redüksiyonlu ve Redüksiyonsuz Disk deplasmanı teşhisleri Manyetik Rezonans görüntüleme ile yapılmaktadır. Redüksiyonsuz disk deplasmanı durumunda kondil başındaki kemikte aşınma olup olmaması açısından bir Çene Eklem 3 Boyutlu Volumetrik Tomografi görüntüsü de gerekmektedir.
Redüksiyonsuz Disk Deplasmanı durumlarında tedavi mümkündür. Tedavi ile diskin doğru konumuna gelmesi gerçekleşebilir veya diskin arkasında kalan retrodiskal doku dediğimiz yapının yalancı disk (pseudo disk) formuna geçmesi sağlanabilir. Her iki durumda da kişilerin şikayetleri ve semptomları ortadan kalkar. Tedavi sonrası %100 bir iyileşme beklenmemelidir. Bu tedaviler yönetme ve şikayetleri geçirmeye yönelik tedavilerdir ve hiçbir zaman sağlıklı bir kişinin Temperomandibuler eklem anatomisine sahip olmayabilirler. Yine de şikayeti ortadan kalkan hastalar %100 memnun olarak kliniğimizden ayrılmaktadırlar.