Dişlerin sağlıklı, bakımlı ve estetik görünüme sahip olması kişinin dış görünüşünü, buna bağlı olarak sosyal yaşamda ve iş yaşamında yansıttığı imajı doğrudan etkiler. Ağız ve diş sağlığına gereken özeni göstermek için rutin diş hekimi muayenelerini aksatmamak, ağız ve diş bakım rutinini düzenli bir şekilde uygulamak gerekir. Bu sayede daha sağlıklı dişlere ve diş etlerine sahip olmak mümkündür. Ayrıca yukarıda bahsettiğimiz unsurlara dikkat etmek, dişlerin estetik açıdan daha iyi görünmesini ve kişinin öz güveninin güçlenmesini sağlar.
Ağız ve diş sağlığını korumak için düzenli bir bakıma ihtiyaç duyulur. Çocukluktan itibaren dişler günde 2 kez ve doğru teknikler kullanılarak fırçalanmalıdır. Bununla birlikte zaman içinde pek çok farklı nedene bağlı olarak dişlerde renklenmeler ve sararmalar görülebilir. Sigara, çay, kahve, kola ve daha pek çok farklı yiyecek ve içeceğin tüketilmesi nedeniyle dişler doğal beyazlıklarını kaybedebilirler. Dişler düzenli olarak fırçalandığında, diş minesinin üzerinde bulunan yiyecek ve içecek artıklarının bir kısmı temizlenebilse de, geride kalıntılar kalması sık görülen bir durumdur.
Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanılması, dişlerin sararıp lekelenmesine neden olan diğer faktörler arasında sıralanabilir. Sigara ve diğer tütün ürünlerini kullanmak, ağız içi hijyeninin bozulmasına neden olabilir. Özellikle diş fırçasının tam olarak ulaşamadığı alanlar olan diş aralarında diş taşları meydana gelebilir. Tartar olarak da bilinen diş taşları, ağız içinde bakterilerin meydana getirdiği plaklar birikince oluşur. Diş taşlarının sert bir yapısı vardır ve dişlerin diş etleriyle birleştiği bölgede oluşurlar. Diş taşı temizliği, yalnızca diş hekimleri tarafından yapılabilir.
Dişlerin daha beyaz bir görünüme sahip olması için uygulanan diş beyazlatma, günümüzde en popüler estetik diş hekimliği prosedürlerinden biridir. Ofis tipi ve ev tipi diş beyazlatma olarak bilinen farklı yöntemlerle uygulanabilir. Genellikle ofis tipi diş beyazlatma prosedürünü izleyen birkaç gün süreyle hastaların geçici hassasiyet yaşaması söz konusu olabilir. Bu durum her ne kadar çok fazla ağrıya neden olmasa da, kişinin konforunu azaltan bir etken haline gelebilir.
Sıcak ve soğuk gıdaların tüketilmesine karşı oluşan hassasiyet geçene kadar beslenme programında sıcak ve soğuk gıdalara yer vermemeye özen gösterilmelidir. Diş beyazlatma tedavisini izleyen dönemde ortaya çıkan hassasiyet çoğunlukla kendiliğinden düzelse de, hastanın konforunun artırılması için bu süreçte hassasiyet giderici jel ve diş macunlarının kullanılması fayda sağlayabilir.
Diş Beyazlatma Neden Yapılır?
Dişlerin mine tabakasında çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan sararmayı gidermek için uygulanan kozmetik prosedüre diş beyazlatma adı verilir. Mine tabakası temelde dişin alt tabakalarını koruma görevini üstlenen bir kılıf olup mineral açısından zengin ve sert bir yapıya sahiptir. Kalsiyum açısından zengin mine tabakasında sinir hücreleri bulunmaz. Diş beyazlatma işlemi ise dişin mine tabakasına uygulanır.
Dişlerde dışsal ve içsel renklenmelere bağlı sararmalar görülebilir. Dış renklenmeler çoğu zaman ağız ve diş bakımının yanlış ya da eksik yapılmasından kaynaklanır. Ayrıca dişlerde renklenmeye neden olabilecek yiyecek ve içeceklerin fazlaca tüketilmesi, sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanılması da dış renklenmelere neden olabilir. Şekerle aminoasitlerin reaksiyonuna bağlı olarak diş sararmasına neden olan maddelerin diş minesi üzerinde birikmesi sık görülen bir durumdur. Dişlerdeki dış renklenmeler çoğunlukla diş minesinin üzerinde ince bir film tabakası şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Tüm bunlara ek olarak tükürüğün doğal yapısındaki proteinler, kalsiyum köprüleri aracılığıyla yapışarak plakları meydana getirirler. Dişlerde meydana gelen renk değişikliklerinin ilk aşamalarında, dişlerin etkili diş macunlarıyla düzenli olarak kullanılması fayda sağlayabilir. Ancak lekeler zaman içinde birikmeye devam ederek diş fırçalama yoluyla tamamen temizlenmesi mümkün olmayacak şekilde koyulaşır. Buna bağlı olarak diş rengi koyulaşır ve dişlerdeki sararmaları kalıcı olur.
Dişlerde görülen içsel renklenmeler ise florür oranı yüksek suların tüketilmesi, yaş alma, dişlerde kalsifikasyonu önleyici veya homojen kalsifikasyonu önleyici ilaçların kullanılması gibi unsurlara bağlı olarak görülebilir. Ne yazık ki, içsel renklenmeler dişlerin fırçalanması yoluyla giderilemez. İçsel lekelerin bulunması halinde, mine ve dentin tabakalarını etkileyebilecek özellikte beyazlatma ajanları kullanılır. Böylece kromojen maddelerin oksitlenmesi ve dişlerin beyazlatılması söz konusu olabilir.
Yaş alma ve genetik etkenlere bağlı olarak görülen diş lekelenmeleriyle çay, kahve ve sigara tüketimine bağlı olarak ortaya çıkan sararmalar; diş beyazlatma tedavilerine en hızlı yanıt veren içsel renklenmeler olarak bilinirler.
Diş beyazlatma temelde ev tipi ve ofis tipi olmak üzere iki farklı yöntemle uygulanır. Bir de her iki yöntemin bir arada kullanıldığı kombine diş beyazlatma tedavisi vardır. Hangi hastaya hangi yöntemin uygulanacağı ve uygulanacak tedavinin kapsamı her hasta özelinde yapılan detaylı değerlendirmenin ardından diş hekimi tarafından belirlenir. Diş beyazlatma tedavisi alanında uzman ve deneyimli diş hekimleri tarafından, doğru teknikler kullanılarak uygulandığı takdirde etkili sonuçların elde edilmesi mümkündür. Bu nedenle diş hekimi seçimi konusunda gereken özen gösterilmelidir.