Diş hekimliği prosedürleri son derece geniş kapsamlı olup kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen çene eklemi rahatsızlıklarına yönelik tedavileri de kapsar. Toplumda son derece sık bir şekilde görülen çene eklemi rahatsızlıkları; bireylerin konuşma, esneme hatta yemek yeme gibi son derece önemli günlük rutin aktivitelerini kısıtlayabilir, ağrı oluşmasına neden olabilir. Çene eklemi rahatsızlıkları pek çok farklı etkene bağlı olarak ortaya çıkabilse de olası nedenler arasında ilk sırada; diş gıcırdatma, diş sıkma ve stres gelir. Çene eklemi rahatsızlıklarına yönelik olarak hangi tedavinin uygulanacağı sorunun nedenine ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Uygulanan yöntemler farklı farklı olsa da çene eklemi tedavisinin amacı temelde, normal çene fonksiyonlarının ağrıya neden olmayacak şekilde geri kazandırılmasıdır.
Çene Eklemi Rahatsızlıklarının Nedeni Nedir?
Boyun bölgesinde omurgaya ve ağız bölgesinde dişlere yakın konumlanan çene ekleminde çeşitli nedenlere bağlı olarak rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. İlgili bölgelerde meydana gelen çeşitli rahatsızlıkla bireyin çene ekleminde olumsuz etkilere ve birtakım şikayetler oluşmasına neden olabilir. Bireyler çene eklemlerini çiğneme, yutma, konuşma ve soluk alıp verme sırasında olmak kaydıyla günde yaklaşık 2 bin kez kullanırlar. Çene ve boyun kaslarının ortak hareketi; aşağı, yukarı, öne ve yanlara doğru hareket edebilen alt çenenin hareketlerini oluşturmaktadır. Bu düzenin bozulması ise çene ekleminde oluşabilecek ya da oluşan bozukluklar açısından önemli bir işaret olarak kabul edilir.
Çene Eklemi Rahatsızlıklarını Tanısı ve Tedavisi
Çene eklemi rahatsızlıklarında teşhis koyma amacıyla kullanılabilecek en etkili ve ilk yöntem muayenedir. Tanı koyma sürecinde gerekli görülürse diş hekimliği, fizik tedavi, plastik cerrahi ve psikiyatri uzmanlarında görüş alınması gerekliliği doğabilir. Hasta detaylı bir şekilde muayene edildikten sonra çene eklemi hatalıklarına büyük ölçüde tanı koyulabilir. Teşhis aşamasında ise fiziki muayeneye ek olarak röntgen ve MRI gibi radyolojik yöntemlerden faydalanılması mümkündür.
Çene eklemi rahatsızlığının teşhisi koyulduktan sonra tedavi amacıyla uygulanacak yöntemler farklılık gösterebilir. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, sorunun altında yatan nedeni ve uygulanması gereken tedavi yöntemini doğru bir şekilde belirlemektir. Çene eklemini doğru bir şekilde kullanmak, pek çok hastalığı önlediği gibi tedavi sürecini kolaylaştırmaya yardımcı olur. Bu yüzden tedavi yöntemini doğru bir şekilde belirlemek ve uygulamak kadar önemli olan diğer bir unsur ise hastanın süreci destekleyecek davranışlar geliştirmesini sağlamaktır.
Bunu sağlamak için hastalar, ev ortamında yapacakları egzersizler ve günlük yaşamlarında dikkat etmeleri gereken noktalarla ilgili olarak detaylı şekilde bilgilendirilmelidir. Çene eklemi rahatsızlıklarının neden olduğu ağrıları kontrol etmek, kasları gevşetmek ve ağız açıklığını yeterli şekilde sağlamak için fizik tedavi prosedürlerinin uygulanması fayda sağlayabilir. Bu süreçte diş hekimleri tarafından önerilen ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçların yanı sıra soruna neden olan etkene bağlı olarak antidepresan kullanımı gündeme gelebilir.
Hastanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen ağrıları azaltmak ve egzersizlerin çok daha kolay bir şekilde uygulanmasını sağlamak için bölgeye sıcak ve soğuk kompres uygulanması mümkündür. Çene eklemlerindeki kayganlığı artırmak ve eklem içinde ağrıya yol açan reaksiyonları azaltmak için farklı enjeksiyon yöntemlerine başvurulabilir. Sorunun psikolojik nedenlerden kaynaklandığı tespit edildiği takdirde psikoterapi yöntemlerini uygulamak işlevsel bir çözüm olabilir. Bunların yanı sıra splint ve manipülasyon tekniklerinden faydalanılması da gündeme gelebilir.
Çene Ekleminde Ağrıya Neden Olan Pek Çok Farklı Durum Vardır
Çene ekleminde yaşanan ağrıların şiddeti ve nedeni her hasta özelinde farklılık gösterebilir. Bunlar arasında ilk sırada dişleri sürekli olarak sıkmak ve gıcırdatmak yani Bruksizm gelir. Başın öne doğru eğik olduğu pozisyonlar başta olmak kaydıyla çeşitli duruş bozuklukları, çenedeki kapanış bozuklukları ve çeşitli diş hastalıkları çene ekleminde ağrıya neden olan durumlar arasında sayılabilir. Sürekli olarak tek taraflı çiğnemek, büyük ya da sert lokmalar ısırmak, soğuğa ya da çeşitli travmalara maruz kalmak çene ekleminde ağrıya neden olan diğer unsurlardır.
Bunların yanı sıra sürekli olarak ağızdan nefes alıp verme, tırnak yeme, sakız çiğneme, pipo içme, genel bağ dokusu gevşekliği, keman çalma, çekirdek yeme ve uzun saatler boyunca telefonla konuşma gibi parafonksiyonel davranışlarda bulunmak çene ekleminde ağrı hissedilmesine yol açabilir. Çene eklemi bölgesinde ağrıya neden olan etkenler arasında tümör, infeksiyon ve iltihaplı romatizma hastalıkları saymak da mümkündür.
Çene eklemi rahatsızlıklarında ortaya çıkan şikayetler her hasta özelinde farklı şiddette olabilir. Çene eklemi rahatsızlıklarının en çok karşılaşılan belirtisi kaslarda ağrı ve hassasiyet hissedilmesidir. Ağrıların ortaya çıktığı yer genellikle diş sıkma dolayısıyla yanaklar ve çene bölgesidir.
Eklem anatomisinin bozulması veya ağrı sonucunda çene hareketlerinde kısıtlılık ve değişiklik meydana gelebilir. Aşırı kireçlenmeye ya da eklem diskinin yerinden kaymasına bağlı olarak eklem sesleri ortaya çıkabilir. Eklemlerde fizyolojik ya da anatomik bozukluklar görülmesi, ağzın açılması ve kapanması sırasında bozukluklara neden olabilir.