Diş tedavisi, dişin sert doruklarında çürük ya da çürük dışı sebeplerden meydana gelen kayıpların onarılmasına, kaybolmuş olan estetik görüntünün ya da fonksiyonun hasta tekrar kazanmasına katkıda bulunan bir tedavi yöntemidir.
Bilindiği üzere diş tedavisi diş hekimleri tarafından dişçi muayenehanesinde yapılmaktadır. Dişçi muayenehanesinde yapılan tüm işlemlere diş tedavisi demek mümkündür. Oldukça farklı tedavi çeşitleri ve süreçleri bulunmaktadır. Ancak asıl amaç; ağızda sıkıntı yaratan ya da görüntüyü bozan dişleri olması gereken hale getirmektir.
Diş Tedavisi Nasıl Yapılır?
Her hastanın hastalığı ve tedavi yöntemi farklıdır. Tedavi yöntemi uygulanacak olan diş tedavisini belirtmektedir. Hastalığa göre değişim göstermekte olan bir unsurdur. Dolayısıyla diş tedavisi nasıl yapılır sorusuna net bir cevap vermek doğru değildir. Her rahatsızlığın kendine ait yapım aşamaları bulunmaktadır. Ancak tüm tedavilerin başında ilk olarak diş için röntgen çekilmektedir. Röntgen sonrasında gereken durumlar diş hekimi tarafından hastaya açıklanmalıdır. Ardından da tedavi süreci başlayacaktır. Tedavi süresi, tedavi yöntemine göre değişiklik göstermektedir.
Diş Tedavisi Yöntemleri
Diş tedavi yöntemleri teknolojinin gelişmesi ile birlikte oldukça büyük bir ilerleme kaydetmiş yöntemlerdir. Diş tedavilerinin artık gerçeğe yakın olarak yapılması söz konusudur. Doğal diş görünüme sahip olan birçok tedavi şekli vardır. Diş tedavileri aynı zamanda estetik açıdan da güzel sonuçlar elde etmeyi sağlamaktadır. Ağız ve diş sağlığı besin sindirimini kolaylaştıran ve sindirimi sağlayan en önemli organizmalardan bir tanesidir. Dolayısıyla da dişlerin sağlıklı olması son derece önemlidir.
Diş tedavisi yöntemleri içerisinde bitmeyen ve hayatı zorlaştıran diş ağrıları genel olarak çürüklerden dolayı uygulanmaktadır. Çürüklerin giderilmesi ise sadece diş çekimi ile sona erdirilmektedir. Türkiye’de ağız sağlığına çok önem verilmemektedir. Bu da çürük sorununun aşırı derecede artmasına neden olmaktadır.
Ağız ve dişlerde zamanla oluşan bakteriler enfeksiyona uğrama sonucu ile diş eti rahatsızlıklarını meydana getirmektedir. Ağız hijyenine önem verilmediği zamanlarda diş eti hastalıkları diş kemiğine kadar ilerlemektedir. Diş ve çene kemiği kayıplarına kadar yol açabilen bir hastalık çeşididir. Günde iki kez diş fırçalamak diş eti hastalığının önüne geçmeyi sağlamaktadır. Genel bir tedavi uygulanmadan önce diş eti hastalıkları tedavi altına alınmalıdır.
Yöntemlere geldiğimizde ise karşımıza ilk olarak diş çekimi çıkmaktadır. Birçok hastanın diş hekimi ve diş koltuğundan korkuyor olmasına neden olan tedavi yöntemlerinden ilki diş çekimidir. Genel olarak geri kazanılması mümkün olmayan dişlerde uygulanmaktadır. Diş çekimi; çürük, ileri derecede madde kaybı yaşanan, diş eti hastalığı ile sallanan dişlerde uygulanmakta olan bir yöntemdir. Diş çekimi ortodonti tedavilerinde de uygulanmakta olan bir yöntemdir.
İkinci olarak karşımıza çıkan yöntem ise kanal tedavisidir. Kanal tedavisi, dişlerin ileri derecede iltihaplanması durumunda dişin damar ve sinirlerin alınması için uygulanan tedavi yöntemidir. Diş içerisinde uygulanan dolgu ve kaplama ile beraber uygulanmakta olan bir işlemdir. Çürük tedavisinin sonrasında çocuklara dahi uygulanmakta olan bir durumdur.
Bir sonraki yöntem implanttır. İmplant tedavisi diş hekimleri tarafından eksik olan bir ya da birkaç dişin fonksiyonlarını geri kazanması için yapılmaktadır. Çene kemiğine yapay diş kökü yapılması olayıdır ve vücuda uygun malzemelerden üretilen tedavi biçimidir.
Diş beyazlatma da yine bir diş tedavisi yöntemidir. Bütün tedavileri yapılmış olan dişlerde en son olarak uygulanan yönteme denmektedir. Diş yapısında oluşan renk değişikliği, sararma gibi durumlarda uygulanmaktadır. Diş hekimleri tarafından ağrısızı bir şekilde kolaylıkla uygulanan bir yöntemdir.
Diş Tedavisi Öncesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bu tedavi öncesinde dikkat edilmesi gereken belli başlı durumlar vardır. Kalp, diyabet, yüksek tansiyon gibi kronik bir rahatsızlığı söz konusu olması durumunda diş hekimi sormasa bile bunu paylaşmak gerekmektedir. Kullanılan düzenli bir ilaç bulunuyorsa mutlaka hekimi bildirmek gerekmektedir. Ayrıca hamile olan ya da hamile kalmayı düşünen kadınlar da diş tedavisinin öncesinde bunu hekimlere söylemelidir.
Diş tedavisine öncesinde dişleri fırçalamak ve ağzı mikrop öldürücü bir gargara ile çalkalamak gerekmektedir. Bu diş tedavisi sonrasında meydana gelebilecek iltihaplanmaları önlemeye yardımcı olmaktadır.
Diş Tedavi Sonrasında Yapılması Gerekenler
Diş tedavisi sonrasında dikkat edilecek unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurlar tedaviye göre değişiklik gösterse de genel olarak aynı kalıplardadır. Tedavi sonrasında ağız, en az yarım saat süreyle çalkalanmamalıdır. Ağzın çalkalanması tedavi sonrası iyileşmesi sağlayacak olan pıhtıların oluşumunu engellemektedir ve yaraların iyileşmesinde gecikmeye sebep olmaktadır.
Yine diş tedavisinin sonrasında hekimin yerleştirdiği tamponu ya da dikişi sıkı sıkıya orada tutmak ve kaybetmemek gerekmektedir. Tükürüğün ağızda biriktirilmesi ve ya sürekli olarak tükürmekte alanda oluşacak kan pıhtısını engelleyecektir.
Diş tedavisi işlemlerinden sonra ağrı hissetmek mümkündür. Hekime danışarak aspirin dışında bir ağrı kesici almak gerekmektedir. Özellikle uyuşukluklar geçtikten sonra ağrı en yüksek değerlere ulaşabilmektedir. Bu gibi durumlarda endişelenmeden hekim ile iletişime geçmek gerekmektedir.
Dişler çene kemiğine bağlı olduğu için yapılan işlemler sonrasında kemik ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle işlem sonrasında diş ve ağız yapısında parça kaldığının düşünülmesi mümkündür. Bu alana dilinizi ya da herhangi bir cismi değdirmemek gerekmektedir. Birkaç gün içerisinde oluşan açıklıklar diş eti tarafından örtülmektedir.
İşlem sonrasında tahrişe neden olabilecek kadar sıcak ya da acılı yemeklerden kaçınmak gerekmektedir. Yine 24 saat süreyle sigara içmek ve alkol kullanmamak önemlidir. Eğer mümkünse işlemden hemen sonra araba kullanmamak da önemlidir. Diş tedavisinden sonra mümkünse baş altına yüksek bir yastık koyup dinlenmek tavsiye edilmektedir. Sıcak banyo yapmaktan da kaçınmak gerekmektedir. Diş tedavisinin yapılma sürecinde ağız uyuşturulmaktadır. Kişi ağzındaki uyuşukluk geçinceye kadar herhangi bir şey yememelidir. Eğer yerse farkında olmadan uyuşuk olan bölgeleri sınıf yaralanmalara sebep olabilmektedir.